باب
وجوب محبة
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم أكثر من
الأهل والولد
والوالد
والناس
أجمعين. ولإطلاق
عدم الإيمان
على من لم
يحبه هذه المحبة
16- RASULULLAH
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'İ EŞİNDEN, ÇOCUĞUNDAN, BABASINDAN VE BÜTÜN
İNSANLARDAN DAHA ÇOK SEVMENİN GEREĞİ VE ONU BU ŞEKİLDE SEVMEYEN KİMSE HAKKINDA
İMAN SAHİBİ OLMADIĞI İFADESİNİN KULLANILABİLECEĞİ
69 - (44) وحدثني
زهير بن حرب.
حدثنا
إسماعيل بن
علية. ح وحدثنا
شيبان بن أبي
شيبة. حدثنا
عبدالوارث، كلاهما
عن
عبدالعزيز،
عن أنس؛ قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: "لا يؤمن
عبد (وفي حديث
عبدالوارث
الرجل) حتى
أكون أحب إليه
من أهله وماله
والناس
أجمعين".
[:-166-:] Bize Zuheyr b. Harb tahdis etti. Bize İsmail b. Uleyye tahdis
etti. (H) Bize Şeyban b. Ebu Şeybe de tahdis etti. Bize Abdulvaris tahdis etti.
Her ikisi (İsmail ve Abdulvaris) Abdulaziz'den, o Enes'ten şöyle dediğini nakletti:
Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Hiçbir kul -Abdulvaris'in rivayetinde:
Adam- beni eşinden, malından ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe iman
etmiş olmaz. "
Diğer tahric: Buhari,
15; Nesai, 5029; Tuhfetu'l-Eşraf, 993, 1047
AHMED D. AÇIKLAMASI İÇİN BURAYA TIKLA
70 - (44) حدثنا
محمد بن
المثنى وابن
بشار، قالا:
حدثنا محمد بن
جعفر. حدثنا
شعبة. قال:
سمعت قتادة
يحدث عن أنس
بن مالك؛ قال:
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم: "لا يؤمن
أحدكم حتى
أكون أحب إليه
من ولده
ووالده
والناس
أجمعين".
[ش
(أحب إليه من
ولده الخ) قال
ابن بطال
والقاضي عياض
وغيرهما،
رحمة الله
عليهم: المحبة
ثلاثة أقسام
محبة إجلال
وإعظام كمحبة
الوالد،
ومحبة شفقة
ورحمة كمحبة
الولد، ومحبة
مشاكلة
واستحسان
كمحبة سائر
الناس. فجمع صلى
الله عليه
وسلم أصناف
المحبة في
محبته].
[:-167-:] Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşar tahdis edip
dediler ki. Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be rivayet
etti. Dediki: Katadeyi Enes b. Malik'den naklen
rivayet ederken dinledim. Enes şöyle demiş:
Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sizden biriniz beni çocuğundan,
babasından ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe iman etmiş olmaz. "
Diğer tahric: Buhari,
15; Nesai, 5028; İbn Mace, 67; Tuhfetu'l-Eşraf, 1249
A.DAVUDOĞLU
AÇIKLAMA: Hattabî diyor ki: «Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) bu hadîsi ile tabiî sevgiyi değil, ihtiyarî sevgiyi kasdetmiştir. Çünkü
insanın kendini sevmesi bir tabiattır; onu ters çevirmeye imkan yoktur. Hadîsin
ma'nası şudur: «Bana taat uğrunda
nefsini telef etmedikçe ve benim rızamı helakin pahasına da olsa kendi heva ve
hevesine tercih eylemedikçe beni sevme davasında doğruyu söylemiş olmazsın...»
Yani iman-ı kamil sahibi bir mü'minin üzerinde Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) 'in hakkı, babasının, oğlunun ve bütün insanların hakkından daha
büyüktür. Çünkü biz ebedi cehennemden ancak onun sayesinde kurtulmuş; hidayete
onun sayesinde ermişizdir...»
Acaba
bu hadîsde insanın canı niçin zikredilmemiştir? Halbuki ALLAH Teala: «Nebi
mü'minlere kendi nefislerinden daha Heridir...» buyurmuştur. Binaenaleyh
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'i canından daha çok sevmek her
mü'minin borcudur? Bu sualin cevabı şudur: Bir kimsenin nazarında Allah'ın
yarattığı en kıymetli hatta çok defa canından bile kıymetli varlık baba ile
çocuk olduğundan hadîs-i şerifde temsil suretiyle onlar zikredilmişlerdir.
Ma'na şudur: «Ben kendisine en sevdiği şeylerden daha sevgili olmadıkça bir
kimsenin imanı kamil olamaz.»
En
sevdiği şeylerin içinde bittabi' can da vardır. Sevdiği şeylerin hükmü bu
olunca sevmediği şeylerin hükmü kendiliğinden anlaşılır. Yahud mü slümanm Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i canından daha çok sevmesi icabettiği başka
delillerden ma'lum olduğu için burada can zikredilmemiştir.
Hadîs-i
şerifde baba ile çocuk zikredilmiş; anne ile kız zikredilmemişse de çocuk
kelimesi hem oğlana hem kıza şamildir. Annenin zikredilmemesi ya babanın
zikrinden anlaşılacağı yahud onun hükmü başka delilden ma'lum olduğu İçindir.
Babanın
çocuktan evvel zikredilmesi dahi ekseriyete nazarandır. Yani babalar sayı
itibariyle çokturlar. Çünkü her çocuğun babası vardır; Fakat her babanın çocuğu
yoktur. Babayı ta'zim cihetine bakarak evvel zikretmiş de olabilir. Çocuğun
evvel zikredildiği yerlerde ise şefkat ve merhamet ciheti nazar-ı itibar
alınmıştır.